Uyku Apnesi
Konu Başlıkları
Uyku Apnesi Nedir?
Uyku Apne Sendromları Nelerdir?
Uyku Apne Sendromunun Belirtileri Nelerdir?
Uyku Apne Sendromu için Risk Faktörleri Nelerdir?
Uyku Apne Sendromu Tanısı Nasıl Konulur?
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) Tanısı Nasıl Konulur?
Uyku Apne Sendromu Ciddi Bir Hastalık mıdır?
Uyku Apne Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Uyku Apnesi Nedir?
Uyku sırasında solunum yollarının açık tutulamaması ya da solunum merkezlerinin fonksiyonlarında bozulma sonucu gelişen uyku hastalığıdır. Farklı tipleri mevcut olup hastaların çoğunluğunda obstrüktif (tıkayıcı) tipte uyku apneleri gözlenir.
Uykudaki her solunum olayı apne olarak tariflenmez. Bir solunum olayının apne olarak tanımlanması için belirli bir süre devam etmesi ve solunum genliğinde belirli oranda azalma olması gerekir. Obstrüktif tipte olan uyku apnelerine şiddetli horlama da eşlik eder.
Aşırı uyku halinin en sık sebebi olan uyku apnesi toplumda yaygın olarak görülse de çoğunlukla ihmal edilir. Gündüz aşırı uyku hali ile ilişkili obstrüktif uyku apne sendromu yetişkin erkeklerde %3-7 ve kadınlarda %2-5 sıklığında görülür. Son yıllarda obezite oranlarının artmasıyla sıklığının arttığı düşünülmektedir.
Apne sırasında vücudun oksijenlenmesi azalır ve vücutta stres durumu ortaya çıkar. Uyku apnesi; kalp hastalıkları, şeker hastalığı, inme (felç) gibi hayati durumlara neden olabilmesi açısından ihmal edilmemesi gereken bir sağlık sorunudur.
Uyku Apne Sendromları Nelerdir?
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu: En sık görülen form olup üst solunum yollarının kısmen daralması veya tamamen tıkanması sonucu ortaya çıkar. Apneler sonucunda oksijen seviyelerinde azalma ve buna bağlı uyanma reaksiyonları izlenir.
Apnelere çoğunlukla yüksek sesli horlama eşlik eder. Hastaların uyku kalitesi belirgin derecede bozuktur ve dinlenmiş bir şekilde uyanmazlar. Gündüz saatlerinde uykululuktan yakınırlar ve kısa süreli uyuklamalar görülür.
Genellikle obez olan kişilerde ve erkek cinsiyette ortaya çıkar. Diğer risk faktörleri arasında yaş, alkol ve sigara kullanımı, menopoz, genetik yatkınlık ve kraniyofasyal anatomik bozukluklar yer alır.
Santral Uyku Apne Sendromu: Uyku sırasında hava akımının tekrarlayıcı olarak kısmen veya tamamen durmasına rağmen solunum çabasının olmaması ile karakterizedir. Beyindeki solunum merkezlerinden solunumu kontrol eden kaslara gönderilen sinyallerin azalması veya kesilmesi sonucu ortaya çıkar.
Uyku sırasında tekrarlayan solunum olayları sebebiyle hastanın oksijen-karbondioksit dengesi bozulur. Obstrüktif apneden farklı olarak solunumun kesildiği sırada herhangi bir solunum çabası izlenmez.
Hastalarda obstrüktif tiptekine benzer şikayetler ortaya çıkabilir. Çoğunlukla kalp hastalıkları, nörodejeneratif hastalıklar ve inme (felç) ile birliktelik gösterir.
Mikst Uyku Apne Sendromu: Hastada hem obstrüktif hem de santral tipte uyku apneleri birlikte görülür.
Uyku Apne Sendromunun Belirtileri Nelerdir?
- Gündüz aşırı uyku hali
- Yüksek sesle horlama (obstrüktif tipte)
- Uyku sırasında gözlenen solunum durması atakları, nefes nefese kalma veya boğulma ile birlikte ani uyanmalar
- Gece sık idrara çıkma
- Geceleri özellikle baş ve boyun bölgesinde görülen terleme
- Ağız kuruluğu veya boğaz ağrısı ile uyanma
- Sabahları olan baş ağrısı
- Konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, dikkatsizlik
- Kan basıncında yükselme
- Cinsel isteksizlik
- Kilo vermede zorluk
- Depresyon veya sinirlilik gibi psikiyatrik problemler
Uyku Apne Sendromu için Risk Faktörleri Nelerdir?
- Yaş
- Cinsiyet
- Obezite
- Kraniyofasyal anatomik bozukluklar, büyük tonsiller, burun tıkanıklığı gibi hava yolunu engelleyen durumlar
- Hipotiroidizm
- Polikistik over sendromu
- Hipertansiyon
- Şeker hastalığı
- Menopoz
- Astım ve KOAH gibi akciğer hastalıkları
- Sigara ve alkol kullanımı
- Ailede uyku apnesi öyküsü
Uyku Apne Sendromu Tanısı Nasıl Konulur?
Öncelikle hasta ve yakınlarından şikayetleri içeren ayrıntılı bir anamnez alınır. Horlama ve tanıklı uyku apnesi ataklarının varlığı ileri inceleme gerektirir. Boyun ve bel çevresi ile tansiyon ölçümleri yapılır. Özellikle hava yolu açıklığını değerlendirmek için KBB muayenesi istenebilir. Büyük boyutlu bademcikler veya adenoidler ile hava yolu bozukluklarını düzeltmek için operasyonlar önerilebilir.
Uyku sırasında olan apne varlığının, apne tipinin, uyanma reaksiyonlarının, solunum düzeninin ve kandaki oksijen seviyelerinin tespiti için “Polisomnografi (PSG)” testi yapılmalıdır. Aynı zamanda gündüz aşırı uykululuğa neden olabilecek diğer uyku bozuklukları da ortaya çıkarılır.
Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) Tanısı Nasıl Konulur?
PSG tetkiki sırasında elde edilen verilere dayanılarak konulur. Gece boyunca obstrüktif, santral ve mikst tipte apnelerin sayısı belirlenir. Oksijen satürasyonları, kalp hızı ve gece içi uyanmalar takip edilir.
Apne-hipopne indeksi (AHİ), uyku sırasında saatte ortaya çıkan anormal solunum olayı sayısını ifade eden bir terimdir. Uyku apne sendromu semptomlarının varlığında anormal solunum olaylarının çoğunluğunun obstrüktif tipte olması şartıyla AHİ değeri 5 ve üzerinde saptanmışsa OSAS tanısı konulur.
Uyku Apne Sendromu Ciddi Bir Hastalık mıdır?
Uyku apne sendromları her ne kadar ihmal edilse de oldukça ciddi bir tıbbi durum olarak kabul edilmelidir. Ortaya çıkan gündüz yorgunluğu ve aşırı uyku hali nedeniyle hastalar televizyon izlerken, okul/iş ortamında çalışırken ve hatta araba sürerken uyuyabilirler. Okul/iş performansında düşüklük, motorlu araç ve iş kazaları gözlenebilir.
Apne sırasında meydana gelen kan oksijen seviyesindeki ani düşüşler nedeniyle kardiyovasküler sistem olumsuz etkilenir. Aralıklı hipoksi nedeniyle serbest oksijen radikalleri oluşarak oksidatif stres ortaya çıkar. Endotel disfonksiyonu, ateroskleroz başta olmak üzere birçok sistemik komplikasyona neden olur. Ayrıca uyku sırasında aşırı sempatik aktivasyon görülür. Sonuç olarak hipertansiyon, kalp krizi, kalp ritim problemleri, inme ve konjestif kalp yetmezliği gelişebilir. Kalp hastalığı olan bireylerde uykuda ani ölüm ortaya çıkabilir.
Uyku apnesi olan kişilerin COVID-19 enfeksiyonunu daha şiddetli geçirdikleri ve hastaneye yatış ihtiyaçlarının daha fazla olduğu belirtilmiştir.
Anestezi sırasında kullanılan ilaçlar uyku apnesini ortaya çıkarabilir ya da kötüleştirebilir. Ameliyat esnasında veya sonrasında bu kişilerde herhangi bir komplikasyon görülme riski daha yüksektir.
Uyku Apne Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?
Öncelikle fazla kiloların verilmesi, düzenli egzersiz yapılması, yan pozisyonlarda yatılması, sigara ve alkolden uzak durulması, hava yolu açıklığını sağlayacak ilaçların kullanımı, uykuyu etkileyecek ilaçlardan kaçınılması gibi yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Hava yolu açıklığında ciddi problem söz konusu olduğunda operasyonlar gündeme gelebilir.
Uyku apne sendromunda şu an için bilinen en etkin tedavi yöntemi pozitif hava yolu basıncı (PAP) tedavileridir. Burun veya burun ve ağız bölgesine takılan bir maske aracılığıyla her hasta özelinde ayarlanmış belirli basınçta hava verilerek hava yolunun uyku süresince açık kalması sağlanır. Hasta için hangi cihazın ve hangi basıncın yeterli olduğunun belirlenmesi amacıyla tanı gecesi sonrası bir gece daha yatırılarak izlem yapılır.
En yaygın kullanılan PAP cihazı, CPAP adı verilen sabit ve sürekli pozitif hava yolu basıncı sağlayan cihazlardır. Diğer PAP tedavileri arasında oto-CPAP, BiPAP, ASV ve AVAPS gibi cihazlar yer alır. PAP tedavilerinde hasta uyumu çok önemli olup her hastaya özel cihazın ve maske tipinin belirlenmesi gerekir. Ancak kullanıma başlarken ve kullanım sırasında düzenli olarak hekim kontrolünde olunması gerekir.
Hafif veya orta derecede obstrüktif uyku apnesi olan bazı hastalar için alternatif olarak ağızlık yani oral aparatlar önerilebilir. Bu aparatlar hava yolu açıklığının devamlılığını sağlamak için tasarlanmıştır.