Parkinson Hastalığı
Parkinson Hastalığı Nedir?
Beyinde hareketlerin düzgün ve koordineli şekilde yapılmasını sağlayan merkezler mevcuttur. Bu merkezler içerisinde çok önemli bir yeri olan dopamin üreten hücrelerin kaybı sonucu Parkinson Hastalığı ortaya çıkar. İlerleyici karakterde ve toplumda sık görülen nörolojik hastalıklardan birisidir.
Görülme sıklığı 55-60 yaş üzerindeki nüfusta %1 olup yaş arttıkça görülme sıklığı da artar.
Hastaların %10-15’inde ailede Parkinson hastası olan başka bireyler de vardır. Bir grup genetik bozukluğun hastalığa neden olduğu keşfedilmiştir. Ülkemizde bu genlerin bazılarının taraması yapılmaktadır.
Erkek cinsiyet, çiftçilik, tarım ilaçlarına ve metallere maruziyet, kırsal kesimde yaşama, kafa travması ve stres Parkinson Hastalığı riskini arttıran faktörler arasında yer alır.
Parkinson Hastalığının Belirtileri Neleridir?
Hastalığın başlangıç belirtileri sinsi seyrettiği için sıklıkla normal yaşlanma süreci, depresyon veya eklem hastalıkları ile ilişkilendirilir. Klasik belirtilerin ortaya çıkmasından önce genellikle 4-6 yıl gibi bir süre geçer. En sık görülen ve hastaların başvurmasına neden olan belirti ellerde veya parmaklarda istirahat halinde ortaya çıkan titreme (tremor) dir. Bu titreme bazı hastalarda ayakta, başta, çenede veya dilde de başlayabilir.
Her hastada titremenin görülmesine gerek yoktur. Bazı hastalarda başlangıç belirtisi hareketlerde olan yavaşlamadır. Yürüyüşe eşlik eden kol salınımının tek taraflı azalması, el becerisinde azalma, yüz mimiklerinde azalma, yazı puntosunun küçülmesi, yürürken bir bacakta tutukluk veya ayak sürüme şeklinde kendini gösterebilir. Genç yaştaki hastalarda nadiren ilk belirti, yürüyüş esnasında ayakta istemsiz kıvrılma ve bükülme olarak görülen tek taraflı ayak distonisi olabilir. Hastalık ilerledikçe ilk ortaya çıkan belirti, genellikle aynı taraftaki diğer uzuva yayılır ve yıllar içinde karşı tarafa da geçer.
Parkinson hastalarında hareket ile ilişkili belirtilerin yanı sıra başka sistemlerin etkilenmesine bağlı farklı şikayetler de ortaya çıkabilir. Ağrı, karıncalanma, yanma, uyuşma, soğukluk gibi hisler gözlenebilir. Otonom sinir sisteminin etkilenmesi sonucu ortostatik hipotansiyon (ayağa kalkıldığında yaşanan tansiyon düşüklüğü), sık idrar yapma gereksinimi, idrar yaparken tutukluk, bulantı, karında şişlik, kabızlık, aşırı salya akması, cinsel işlevlerde bozukluk, aşırı terleme ve bacaklarda ödem gibi belirtiler görülebilir.
Parkinson hastalarının yaklaşık yarısında depresyon ve anksiyete (kaygı) bozuklukları görülür. Bunların dışındaki psikiyatrik belirtiler genellikle tedaviyle ilişkili olarak ortaya çıkar. Bunlar arasında canlı rüyalar görme, varsanılar, sanrılar, mani, artmış cinsel istek ve dürtü kontrol bozukluğu yer alır.
Parkinson Hastalığı süreci içinde %40-70 oranında demans (bunama) gelişir. Ancak hasta ve hasta yakınları zihinsel işlevler ile ilgili belirtileri fark edemeyebilir.
Parkinson hastalarında uykuya dalma ve sürdürme zorluğu, gündüz aşırı uyuklama ve uykuda konuşma, huzursuzluk, kavga edercesine davranışlar ile şekillenen REM uykusu davranış bozukluğu (RDB) da görülebilir.
Parkinson Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?
Parkinson Hastalığı tanısı klinik gözleme dayanır. Ayrıntılı bir anamnez ve fizik muayene ile tanı konulabilir. Benzer şikayetlere neden olabilecek diğer hastalıkları dışlamak için kan tetkikleri ve beyin görüntüleme incelemeleri (BT, MR, PET gibi) yapılır.
Parkinson Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Tedavi daha çok hastanın şikayetlerini azaltmaya yöneliktir. Henüz hastalığı durduran veya ilerlemesini engelleyen bir tedavi yöntemi bulunamamıştır. Tedavide öncelikli hedef, hastanın günlük yaşam aktivitelerini sürdürebilmesidir. Başlangıç tedavisi ilaçlar olup uygun hastalarda ilaçlarla birlikte cerrahi tedavi yöntemleri denenebilir.