Parasomni
Konu Başlıkları
Parasomni Nedir?
Parasomni Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?
Parasomni Tipleri Nelerdir?
Non-REM Parasomnilerinin Özellikleri Nelerdir?
Non-REM Parasomnileri Nelerdir?
REM Parasomnileri Nelerdir?
Parasomni Tanısı Nasıl Konulur?
Parasomnilerin Tedavisi Mümkün Mü?
“Gece Altını Islatma” Bir Parasomni Midir?
Parasomni Nedir?
Uykudan hemen önce, uykuda veya uyanma sırasında ortaya çıkan, olağandışı istenmeyen fiziksel olaylar veya deneyimler şeklinde çeşitli motor aktivitelerin izlendiği uyku bozukluğudur. Uyku sırasında yürüme, konuşma, ağlama, aşırı fiziksel aktivite gibi motor belirtiler izlenir. Evden çıkıp dışarıda dolaşma, araba sürme gibi kompleks motor davranışlar da görülebilir.
Parasomni Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?
Parasomnili hastaların birinci derece akrabalarında benzer parasomnilerin görülme sıklığının daha yüksek olması hastalığın muhtemel genetik geçişli olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca ağrılı durumlar, huzursuz bacaklar sendromu, periyodik bacak hareketleri, uykuyla ilişkili solunum bozuklukları gibi uykunun bölünmesine yol açan nedenler parasomni riskini artırır. Antidepresanların, antipsikotiklerin, tansiyon ve astım ilaçlarının bazıları ile alkol ve madde kullanımı parasomni riskini arttırabilen faktörlerdendir. Sinükleinopati adı verilen nörodejeneratif hastalıklarda parasomni tiplerinden biri olan REM uykusu davranış bozukluğunun görülme sıklığı yüksektir.
Parasomni Tipleri Nelerdir?
Parasomniler, ortaya çıktıkları uyku evresine göre “Non-REM parasomnileri” ve “REM parasomnileri” şeklinde sınıflandırılabilir. Bazı parasomniler her iki uyku evresinde de görülebilir. Non-REM uykusu gecenin ilk yarısında yoğun olarak gözlenirken REM uykusu ikinci yarıda daha fazla ortaya çıkar. Bu nedenle Non-REM parasomnileri gecenin ilk yarısında ve REM parasomnileri gecenin ikinci yarısında izlenir.
Non-REM Parasomnilerinin Özellikleri Nelerdir?
Uykunun özellikle ilk yarısında ve derin Non-REM uykusu sırasında ortaya çıkan epizodik olaylar olup fiziksel ve sözel aktiviteler içerirler. Atak sırasında kişi tamamen uyanık değildir, tepki vermez ve ertesi gün olayı genellikle hatırlamaz. Genellikle 5 ile 25 yaşlar arasında görülür ve çocukluk döneminde görülme sıklıkları daha yüksektir. Ailede başka bireylerde parasomni öyküsü mevcuttur.
Non-REM Parasomnileri Nelerdir?
Uyku Terörü: Özellikle 5-7 yaşlarında sık görülür ve genel olarak çocukların %3-6’sını etkiler. Uykuda aniden yatakta doğrulan hastanın yüzünde korku ifadesi dikkati çeker. Göz bebeklerinde büyüme, terleme, çarpıntı, sık nefes alıp verme gibi otonom belirtilerin eşlik ettiği ağlama, bağırma ve çığlık atma ile şekillenen ataklardır. Genellikle kısa sürelidir ve sonrasında kişi uykusuna devam eder. Ancak yarım saate kadar uzayan ataklar da görülebilir.
Uyurgezerlik: En sık 8-12 yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Çocukluk döneminde %17 ve erişkin dönemde ise %1-4 oranında görülür. Uykuda çoğunlukla aniden kalkıp oturma, yataktan çıkıp gezinme gibi motor aktiviteler izlenir. Ayrıca cam açma, evden dışarı çıkma, araç kullanma, müzik aleti çalma gibi kompleks davranışlar görülebilir.
Konfüzyonel Uyanma: Sıklıkla 5 yaş öncesi görülür. Ataklar 5-15 dakika sürer ve bu sırada hasta yatar halde veya oturur vaziyette etrafa şaşkın halde bakar. Kısmen uyanık gibi gözüken kişi anlamsız hareketler yapabilir veya ses çıkarabilir. Uyku teröründen farklı olarak motor ve otonom belirtiler ön planda görülmez.
Uyku ile İlişkili Yeme Bozukluğu: Kişinin kısmen uyanık olduğu tekrarlayan istemsiz yeme ve içme atakları ile karakterizedir. Hazırlanan yiyecekler genellikle tuhaf ve farklı birleşimlerden oluşmaktadır. Ayrıca yenilmeyen veya zehirli olan maddelerin tüketilmesi de söz konusu olabilir. Yemeğin hazırlanması ve pişirilmesi sırasında tehlikeli davranışlar sergilenebilir. Gece tüketilen yüksek kalorili yiyecekler nedeniyle hastalar kilo problemi ile karşılaşabilir.
REM Parasomnileri Nelerdir?
REM uyku evresi; gözlerin göz kapakları altında hızla hareket ettiği, kalp atış hızının, solunumun ve kan basıncının arttığı, canlı rüyaların görüldüğü dönemdir. Non-REM parasomnilerinden farklı olarak atak anında uyanmak mümkündür ve o sırada rüyanın bir kısmı ya da tamamı hatırlanabilir.
- REM Uykusu Davranış Bozukluğu (RBD): Genellikle 50 yaşından sonra ve erkek cinsiyette daha sık ortaya çıkar. Rüyanın yaşanması şeklinde tanımlanan bu hastalıkta uyku sırasında konuşma, gülme, yakalama, yumruk atma, tekmeleme, ayağa kalkma veya yataktan sıçrama gibi motor hareketler ortaya çıkar. Kişi kendini ya da eşini yaralayabilir. Tanı polisomnografi (PSG) tetkikinde atonisiz REM uykusunun gösterilmesi ile konulur. Parkinson hastalığı, Lewy cisimcikli demans, Multisistem atrofi gibi nörodejeneratif hastalıklarla birlikteliği sıktır.
- Kabus Bozukluğu: Genellikle korku veya endişe içeren rahatsız edici rüyadan uyanma ataklarıdır. Kişi tam olarak uyanır ve rüyayı ayrıntıları ile hatırlar. Sıklıkla tekrar uykuya dalmakta güçlük izlenir. Stres, hastalıklar, aşırı yorulma, alkol tüketimi gibi durumlar atakların ortaya çıkmasını tetikleyebilir.
- Tekrarlayıcı İzole Uyku Paralizisi: Uyku başlangıcında veya uykudan uyanırken kısa süreli vücudu hareket ettirememe ataklarıdır.
Parasomni Tanısı Nasıl Konulur?
Atakların özelliklerini içeren ayrıntılı anamnez tanıya yönlendirmede oldukça yardımcı olacaktır. Ayrıca hastanın tıbbi geçmişi, aile öyküsü ve varsa tetikleyici faktörler dikkatle not edilmelidir. Atakların tespiti ve tetikleyici olabilecek diğer uyku bozukluklarının değerlendirilmesi için PSG yapılması gerekebilir.
Parasomniler, özellikle beynin frontal lobundan kaynaklanan epileptik nöbetler ile karışabilir. Bu nedenle PSG sırasında elektroensefalografi tetkikinin de ayrıntılı değerlendirilmesi gerekir.
Nörodeneratif hastalıklarla birliktelik nedeniyle MR gibi beyin görüntüleme yöntemleri istenebilir.
Parasomnilerin Tedavisi Mümkün mü?
Öncelikle uykusuzluk, uyku ve beslenme saatlerinde kaymalar, aşırı fiziksel yorgunluk, stres, sinir sistemine etki eden ilaç ve madde kullanımı gibi tetikleyici bir faktör varsa düzeltilmelidir. Yaralanmalara neden olabilecek ve tehlike yaratacak eşyalar açısından yatak odası düzenlenmelidir.
Ataklar sık ve şiddetli olduğunda ilaç tedavileri gündeme gelir. Non-REM parasomnilerin tedavisinde benzodiazepinler (klonazepam, diazepam), trisiklik antidepresanlar (imipramin, klomipramin), serotonin geri alım inhibitörleri (paroksetin), diğer antidepresanlar (trazodon) ve melatonin önerilmektedir. Uyku ile ilişkili yeme bozukluğunda topiramatın etkinliği gösterilmiştir.
REM parasomnilerinde klonazepam başta olmak üzere melatonin, pramipeksol, paroksetin, L-DOPA, zopiklon, alprazolam, desimipramin, karbamazepin, klozapin ve sodium oksibat gibi ilaçların kullanılabileceği bildirilmiştir.
“Gece Altını Islatma” Bir Parasomni midir?
Enürezis noktürna olarak da bilinen ve uyku esnasında istemsiz olarak tekrarlayan idrar kaçırma atakları şeklinde tanımlanan bu durum parasomniler içerisinde sayılmaktadır.
Tanı için hastaların 5 yaşından büyük olması ve haftada en az 2 kez olmak üzere uyku esnasında istemsiz olarak idrar kaçırması gerekir. Birincil tipte hastanın uykuda kuru kaldığı hiçbir dönem olmazken ikincil tipte ise hastanın daha önce en az 6 ay süre ile şikayetsiz olduğu dönem bulunmalıdır.
Tedavide desmopresin içeren ilaçlar, trisiklik antidepresanlar veya antikolinerjikler kullanılır. Akşam saatlerinde sıvı alımının kısıtlanması, uyku öncesinde hastanın tuvalet ihtiyacının giderilmesi ve atak saatleri belirlenmiş olan hastalarda programlanmış uyandırma uygulaması tedaviye katkı sağlar.